Günümüzde her şirketin bir dijital varlığı bulunuyor. İşletmeler için sayısız fayda sağlayan bu durum, birtakım riskleri de beraberinde getiriyor.
Ancak “Asla güvenme, her zaman doğrula” ilkesiyle çalışan Sıfır Güven (Zero Trust) yaklaşımı, güvenlik karmaşıklığını ve operasyonel yükü azaltıyor.
İnternet Hırsızlığı Kaynak Merkezi’nin (ITRC) hazırladığı Veri İhlali Raporu’na göre 2023 yılında 300 milyondan fazla mağduru etkileyen 2.365 siber saldırı gerçekleşti.
Riski azaltmak için kimliği belirsiz kullanıcıların hassas bilgilere erişmesini önlemek ve sistemleri korumak oldukça önemli. Bütünleşik siber güvenlik alanında küresel bir lider olan WatchGuard’ın Türkiye ve Yunanistan Ülke Müdürü Yusuf Evmez, Zero Trust yaklaşımının şirketlere sağladığı 3 temel faydayı sıralıyor.
Son yıllarda artan dijitalleşme, siber suç taktiklerinin evrimiyle birleştiğinde siber güvenlik saldırılarında artış yaşanmasına neden oluyor. Bu endişe verici eğilim, İnternet Hırsızlığı Kaynak Merkezi’nin (ITRC) hazırladığı Veri İhlali Raporu’na göre 2023 yılında 300 milyondan fazla mağduru etkileyen 2.365 siber saldırının gerçekleştiğini belirtiyor. Dijital dönüşüm sürecinde kuruluşların altyapı ve verilerini güvence altına alan Zero Trust güvenlik modeli, sağladığı güçlü kimlik doğrulama yöntemleri ile güvenlik karmaşıklığının ve operasyonel yükün önüne geçiyor. Geleneksel güvenlik modellerine her zaman şüpheyle yaklaşan Zero Trust, yalnızca güvenli ve güvenilir olduğu onaylanan kullanıcıların bir sisteme erişmesine izin vererek, olası tehditleri minimize ediyor. Zero Trust’ın kuruluşlara daha fazla erişim kontrolü sağlayarak güvenlik korumasını artırdığını ve hassas bilgilerin güvenlik ihlali riskini azalttığını belirten WatchGuard Türkiye ve Yunanistan Ülke Müdürü Yusuf Evmez, Zero Trust’ın şirketlere sağladığı 3 temel faydayı sıralıyor.
1. Sürekli ve Gerçek Zamanlı İzleme: Kullanıcıların erişim talep ettiği her seferde kimlik doğrulaması talep eden Zero Trust, gerçekleştirdiği sürekli izleme ve uç nokta değerlendirmesi ile kuruluşlara doğru çözümler sunuyor. Buna ek olarak, EPDR (Uç Nokta Koruması, Tespiti ve Müdahalesi) gibi yapay zeka tabanlı çözümlerin kullanılması da BT ekipleri için maliyetleri optimize ederken hata payını en aza indiriyor.
2. Müdahale Protokolü: Sıfır güven yaklaşımı oluşturmak için yanıt protokollerini dahil etmek kritik önem taşıyor. BT ekiplerinin tehditlere proaktif bir şekilde yaklaşmasını sağlayan bu durum, olası tehditlerinin yayılmasının önüne geçiyor.
3. Mevzuata Uygunluk: Özellikle üçüncü taraflar için veri koruması gerektiren çok sayıda düzenleme bulunuyor. Zero Trust modeli, bu çerçevede şirketlerin GDPR’ye (Genel Veri Koruma Yönetmeliği) uymasına ve olası yaptırımlardan kaçınmasına olanak sağlıyor. Bu sayede sofistike ve etkili veri koruması sağlayan Zero Trust, şirketler için olmazsa olmaz bir siber güvenlik yaklaşımı sunuyor.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı