Disiplinlerarası diyalogtan beslenen Bilge Alkor, sinema, edebiyat, müzik ve görsel sanatları iç içe geçmiş bir halde üretimlerine yansıtıyor. Tekinsizlik, bilinçaltı / bilinçüstü, hayal, dualite, ruh ikizleri üzere temaların tartıda olarak karşımıza çıktığı “Hoffmann’ın Masalları & Tango de la Rose”, metinlerle görsellerin, sözlerle renklerin, seslerle çizgilerin birbirine karıştığı, sanatkarın üretim dünyasının kapılarını aralayan, adeta atölyesini galeri salonuna taşıyan bir sergilemeyle karşımıza çıkıyor.
Sigmund Freud’un “edebiyattaki tekinsizliği yaratmanın rakipsiz ustası” olarak bahsettiği Hoffmann, masallarını düş ile gerçek ortasında kurgularken, kaygı ve gizem ögelerini biçemine yerleştiriyor. Alkor da sanatkardan ilhamla ortaya çıkardığı “Hoffmann’ın Masalları & Tango de la Rose”da vücut, hareket ve ölümün dansını imgelerle kurulu bir koreografi olarak sergiliyor. Hoffmann’ın “Doge ve Dogaressa”, “Altın Çanak”, “Kum Adam”, “Prenses Brambilla”, “Matmazel Scuderi” masallarını kendi özgün lisanıyla resmeden Alkor, “Tango de la Rose” isimli altıncı hikayeyi de kendisi yazıyor.